www.alicelik07.tr.gg
   
 
  Basında Sırtköy


Manavgat'ta Dağ Bisikleti Sporu Atağı

Manavgat Sırtköylüler, Kendi İmkanlarıyla Yaptıkları Tanıtımlarla Köylerini Doğa ve Bisiklet Sporunun da Dünyada Cazibe Merkezi Haline Getirmeyi Hedefliyor. Köylüler, Avrupa'daki Bisiklet Kulüpleri ve Takımlarına Yazdıkları Davet Mektuplarıyla Etanna Antik Kent'te Gelin Birlikte Pedal Çevirelim Çağrısında Bulunuyor. 

Yazdıkları mektuplarla Manavgat'a 30 kilometre uzaklıktaki köylerini Avrupa ülkelerinden tanıtmak olduğunu belirten Sırtköy muhtarı Şevket Kuru, köylerinde tura çıkmayı genelde Alman, Hollandalı, İsveç, Belçikalı, Norveç ve Danimarkalı turistler olduğunu söyledi. Almanca, İngilizce ve Felemenkçe dillerinde gönderdikleri davetlere Alman, Hollanda ve Belçikalı turistlerin yoğun ilgi gösterdiğini belirten Şevket Kuru, dünyanın sayılı dağ bisikleti parkur alanlarının köylerinde olduğunu söyledi.

Kuru, "Köyümüzü bisiklet sporunda dünyada bir numara yapmak istiyoruz. Tanıtımlarımızı Avrupa'daki bisiklet kulüplerine mektup yazarak yapıyoruz. Mektup davetiyemizde 'Mayorka kadar size yakınız', 'Etanna Antik Kent'te gelin birlikte pedal çevirelim' diyoruz. Mart ayı başından bu yana Belçikalı bisiklet sporcularından yoğun ilgi görüyoruz. Köyümüzün doğal güzelliğini beğenen yabancı bisikletçiler, gün boyu köyümüzde dolaşıyor." diye konuştu.

Köylülerden davet gelmesi üzerine İspanya Mayorka'ya gitmek yerine Türkiye'ye geldiklerini belirten Belçikalı bisiklet sporcusu ve diş hekimi Peter De Witte, Sırtköy'ün tarihi ve doğal güzellikleri ile dağ bisikleti parkur alanı çok beğendiklerini söyledi.

Son 5 yıldır kış ve bahar döneminde antrenman için İtalya, İspanya ve güney Fransa'ya gittiklerini belirten profesyonel dağ bisikletçisi Filip Van de Vyven, Manavgat bölgesindeki doğal parkur alanının hiç bir Avrupa ülkesinde olmadığını ifade etti.

Vyven, "On iki yıldır profesyonel bisiklet sporuyla uğraşıyorum. Manavgat'ın köylerinde gördüğümüz dağ bisikleti yolu doğal güzelliğini hiç ülkede görmedik. 3 gündür antrenmanlarımızı Etanna'da yapıyoruz. Nisan ayı için Belçika'da 5 takım davet üzerine antrenmanını Manavgat'ta yapacak." diye konuştu.

Antalya'nın Manavgat ilçesinin çoğu köyünün eko, doğa ve bisiklet sporuna uygun olduğunu belirten Almanya Bielefeld Üniversitesi Psikoloji ve Spor Fakültesi Spor Psikolojisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Horts Ottmann, köylerin doğa ve eko turizmine açılarak Avrupa ülkelerinde tanıtılmayı beklediğini dile getirdi.

Bisiklet sporcuların pedal çevirirken en önemli özelliklerinden biri de yöre insanıyla tanışmak ve kaynaşmak olduğunu belirten Ottmann, Anadolu insanının sıcakkanlılığı, sempatikliği, yardım severliği ve misafirperverliğinin Avrupalı bisiklet severleri Türkiye'ye çekeceğini söyledi.

Avrupa ülkelerinde Manavgat, Alanya, Konya Kapadokya bölgesinin tanınmasıyla birlikte bisiklet tutkunlarının rotalarının İspanya, İtalya, güney Fransa, Portekiz yerine Türkiye'ye kaydırmaya başladığına dikkat çeken Ottmann, bu fırsatın iyi değerlendirilerek bir an önce altyapı eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini kaydetti.

Ottmann, "Köylerde bisiklet sporunun yaygınlaşmış olması köylülere de ek gelir olacak. Köylüler ürettiği ürünü ayağına kadar gelen bisiklet sporcularına ekonomik katkı olacak. Köylüler kendi ayakları üzerinde kalmasını öğrenecek. Böylece kırsal alanda işsizliğinde önüne geçilmiş olur. Bisiklet sporcuları 10 günlük konaklamalarında ortalama 4 bin 500 Euro harcama yapıyor. Bu sporla uğraşanların yüzde 90'nı kariyer sahibi. Mektup yazarak bisiklet sporcu çağırmak güzel bir tanıtım. İçten ve doğal olduğu için etkili bir tanıtım." şeklinde konuştu. 


www.sondakika.com/haber-manavgat-ta-dag-bisikleti-sporu-atagi/

Haber Yayın Tarihi: 15.03.2009 




Sırtköylüler, Defne Yaprağı İhracatıyla Ekonomik Krizden Etkilenmiyor

Antalya'nın Manavgat İlçesine Bağlı Sırtköy Sakinleri Ekonomik Krizi Defne Yetiştiriciliği Yaparak Aşıyor. 2001'deki Ekonomik Krizi Defne Yaprağı İhracatı Yaparak Zarar Görmeden Atlatan Köylüler, Küresel Krizi de Aynı Yöntemle Yenmeyi Hedefliyor. 


Köylerinin, Tarım ve Köyişleri ile Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Akdeniz defnesi (Laurus nobilis) yetiştiriciliğinde Türkiye'de pilot bölge seçildiğini belirten Sırtköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (STKK) Başkanı Ahmet Katlanır, geçen yıl kuru defne yaprağı rekoltelerinin 300 ton olduğunu söyledi. Katlanır, 8 yıl önce yaşanan ekonomik krizde defne yaprağından köylerine 1 milyon TL para girdiğini, aile bütçelerinin de bozulmadığını ifade etti.

Köylerinde yetişen defnenin doğal olmasından ötürü dünya tıbbi ve aromatik bitkiler pazarında hemen alıcı bulduğunu anlatan Katlanır, 2009'da de rekolteyi 500 tona çıkartarak 2,5 milyon TL ekonomik girdi sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Katlanır, "Defne bizim çocuklarımızın geleceği. Ekonomik krizleri köyümüz sınırlarında ve her evin önünde doğal bir şekilde yetişen halk arasında tehnel (defne) yaprağıyla yapıyoruz. Normalde kesimleri 3 yılda bir yapıyoruz. Fakat 4 yıldır yetiştirmeyi sağlı sollu yaptığımı için her yıl kesim yapabiliyoruz. Geçen yıl kuru defnenin kilosunu 4 TL sattık. Bu yılda aynı fiyatını koruyacağına inanıyoruz." diye konuştu. STKK Başkanı, köylerine Avrupa Birliği (AB) standartlarında modern defneyaprağı paketleme ve işleme fabrikası kurmak istediklerini de belirtti.

Sırtköy'de kesildikten sonra kurutulan yaprağın İzmir üzerinden Japonya, Hollanda, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri (
ABD), Belçika, Danimarka, İsveç, Norveç, Avusturya ve İsviçre'ye ihraç edildiğini belirten Katlanır, dünya tıbbi ve aromatik pazarının en çok aradığı Semiz elek (asit oranı yüksek) cinsi defne yaprağının tek yetişme alanının köyleri olduğunu kaydetti.

400 nüfuslu köylerinde en önemli gelir kaynağının defne olduğunu belirten Sırtköy muhtarı Şevket Kuru, dağlık alanda yetişen güzel kokulu bitkiyi çocuklarının istikbali için gördüklerinden gözü gibi baktıklarını söyledi. Kırsal alanda kalkınma ve köyden şehre göçün önünü kesmek için Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Orhan Özçatalbaş'a proje hazırlatacaklarını belirten Kuru, böylece köylerinde defne yetiştirilmesi ve pazarlanmasını yerinde ve AB standartlarında yapacaklarını söyledi.

Tıbbi literatürde defnenin antioksidan, analjezik (ağrı kesici), kozmetik ürünlerinde ise parfüm ve esans olarak kullanıldığını belirten Manavgat Tarım İlçe Müdürü Sadık Ay, Sırtköy'ün Türkiye'de kaliteli ve nitelikli defne yetiştiriciliğinde pilot bölge olduğunu söyledi. Dünyada defne yaprağı üretiminin yıllık 9 bin ton olduğu bilgisini veren Ay, bunun yüzde 75'inin ise Türkiye'de yetiştirildiğini söyledi. Ay, Avrupalı kozmetikçilerin birinci derecede kaliteli defneyaprağının Sırtköy'de yetiştiğini kaydetti.

Sırtköy'deki defne üretimi modelini Taşağıl'da yanan ormanlık alanlara Yanan Alanların Rehabilitasyonu ve Yangına Dayanıklı Ormanlar Tesisi Projesi (YARDOP) ile hayata geçireceklerini belirten Taşağıl Orman İşletme Müdürü Zeki Tuncer, bölge havzası iklim ve coğrafyasının kaliteli defne üretimine uygun olduğunu ifade etti.

Öte yandan, Antalya'nın Korkuteli ilçesi halkında 2001 ekonomik krizinde evlerinin altında kültür mantarı üreterek, aile bütçesinin sarsıntı geçirmesine izin vermemişti. 


 

 Badem Ağaçları Geçen Yıldan Kalan Meyvesiyle Birlikte Çiçek Açtı

Antalya'nın Manavgat ilçesinde dağ bademleri çiçek açtı. Baharın müjdecisi badem ve erik ağaçlarının çiçek açmasıyla birlikte Sırtköy'de her taraf beyaz ve pembe renge büründü. Sırtköy'de çiçek açan badem ağaçlarının bir yıl önceki meyvesi dalında duruyor. Dalında duran bademlerle yeni çiçek filizleri renkli görünüm oluşturuyor. Bölgenin iklim yapısından ötürü toplanmayan bademlerin bir yıl boyunca dalından düşmediğini belirten Sırtköy Muhtarı Şevket Kuru, badem ağaçlarında çiçeğiyle meyvesinin farklı bir görünüm oluşturduğunu söyledi. Köylerinde genelde dağ bademlerinin fazla toplanmadığını belirten Kuru, bazı bademlerin içlerinin çürümediğini ve tatlarının çok güzel olduğunu söyledi.

Haber Yayın Tarihi: 14.03.2009 
 www.sondakika.com/haber-badem-agaclari-gecen-yildan-kalan-meyvesiyle/

 

 

 


 

Sırtköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ahmet Katlanır:Geçen yıl kuru defne yaprağı rekoltemiz 300 ton oldu
 
 
Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Sırtköy sakinleri ekonomik krizi defne yetiştiriciliği yaparak aşıyor. 2001'deki ekonomik krizi defne yaprağı ihracatı yaparak zarar görmeden atlatan köylüler, küresel krizi de aynı yöntemle yenmeyi hedefliyor.
Köylerinin, Tarım ve Köyişleri ile Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Akdeniz defnesi (Laurus nobilis) yetiştiriciliğinde Türkiye'de pilot bölge seçildiğini belirten Sırtköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (STKK) Başkanı Ahmet Katlanır, geçen yıl kuru defne yaprağı rekoltelerinin 300 ton olduğunu söyledi. Katlanır, 8 yıl önce yaşanan ekonomik krizde defne yaprağından köylerine 1 milyon TL para girdiğini, aile bütçelerinin de bozulmadığını ifade etti.
 
Köylerinde yetişen defnenin doğal olmasından ötürü dünya tıbbi ve aromatik bitkiler pazarında hemen alıcı bulduğunu anlatan Katlanır, 2009'da de rekolteyi 500 tona çıkartarak 2,5 milyon TL ekonomik girdi sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Katlanır, "Defne bizim çocuklarımızın geleceği. Ekonomik krizleri köyümüz sınırlarında ve her evin önünde doğal bir şekilde yetişen halk arasında tehnel (defne) yaprağıyla yapıyoruz. Normalde kesimleri 3 yılda bir yapıyoruz. Fakat 4 yıldır yetiştirmeyi sağlı sollu yaptığımı için her yıl kesim yapabiliyoruz. Geçen yıl kuru defnenin kilosunu 4 TL sattık. Bu yılda aynı fiyatını koruyacağına inanıyoruz." diye konuştu. STKK Başkanı, köylerine Avrupa Birliği (AB) standartlarında modern defneyaprağı paketleme ve işleme fabrikası kurmak istediklerini de belirtti.
Sırtköy'de kesildikten sonra kurutulan yaprağın İzmir üzerinden Japonya, Hollanda, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Belçika, Danimarka, İsveç, Norveç, Avusturya ve İsviçre'ye ihraç edildiğini belirten Katlanır, dünya tıbbi ve aromatik pazarının en çok aradığı Semiz elek (asit oranı yüksek) cinsi defne yaprağının tek yetişme alanının köyleri olduğunu kaydetti.
400 nüfuslu köylerinde en önemli gelir kaynağının defne olduğunu belirten Sırtköy muhtarı Şevket Kuru, dağlık alanda yetişen güzel kokulu bitkiyi çocuklarının istikbali için gördüklerinden gözü gibi baktıklarını söyledi. Kırsal alanda kalkınma ve köyden şehre göçün önünü kesmek için Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Orhan Özçatalbaş'a proje hazırlatacaklarını belirten Kuru, böylece köylerinde defne yetiştirilmesi ve pazarlanmasını yerinde ve AB standartlarında yapacaklarını söyledi.
Tıbbi literatürde defnenin antioksidan, analjezik (ağrı kesici), kozmetik ürünlerinde ise parfüm ve esans olarak kullanıldığını belirten Manavgat Tarım İlçe Müdürü Sadık Ay, Sırtköy'ün Türkiye'de kaliteli ve nitelikli defne yetiştiriciliğinde pilot bölge olduğunu söyledi. Dünyada defne yaprağı üretiminin yıllık 9 bin ton olduğu bilgisini veren Ay, bunun yüzde 75'inin ise Türkiye'de yetiştirildiğini söyledi. Ay, Avrupalı kozmetikçilerin birinci derecede kaliteli defneyaprağının Sırtköy'de yetiştiğini kaydetti.
Sırtköy'deki defne üretimi modelini Taşağıl'da yanan ormanlık alanlara Yanan Alanların Rehabilitasyonu ve Yangına Dayanıklı Ormanlar Tesisi Projesi (YARDOP) ile hayata geçireceklerini belirten Taşağıl Orman İşletme Müdürü Zeki Tuncer, bölge havzası iklim ve coğrafyasının kaliteli defne üretimine uygun olduğunu ifade etti.
Öte yandan, Antalya'nın Korkuteli ilçesi halkında 2001 ekonomik krizinde evlerinin altında kültür mantarı üreterek, aile bütçesinin sarsıntı geçirmesine izin vermemişti.




 

 

 http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2001/08/16/16458.asp

 Su gelene kadar eyleme devam:

Kamil ATALAY / MANAVGAT (DHA)

Sırtında dağlardan su çekerek 5 çocuk büyüttü Fatma Sarı. Çocuklarının hepsi büyüdü, tek tek yuvadan koptu.
Yıllar geçti ama 63 yaşındaki Fatma Sarı'nın çileli yaşamı değişmedi. O, 45 yıllık eşi Bekir Sarı'yla evlendiği günden bu yana susuzlukla baş başaydı. En sonunda canına ‘‘tak’’ dedi ve köyün tüm kadınlarını örgütledi.

Bugün 63 yaşında olan Fatma Sarı, çoluk çocuk, torun torba sahibiydi. Ama genç kızlığından beri büyük bir dertle yaşıyordu. Canına tak etmişti. Geçen hafta yolun asfaltlanması nedeniyle köye uğrayan Manavgat Kaymakamı'na ‘‘Karar aldık. Su getirmezlerse köydeki hiçbir kadın, kocasıyla yatmayacak’’ diye patlayınca bir anda Sırtköy'ün kahramanı oluverdi. Hiç kimsenin Fatma Sarı'ya söyleyecek tek bir sözü yoktu. Dile kolay, kendini bildi bileli dağlardan su taşıyordu.
Köyün ‘‘Fatma Nine’’sinin bu esprili çıkışı, çilekeş köy kadınlarının su isyanının sloganı oldu. Şakayla başlayan eylem bir anda gerçeğe dönüştü. ‘‘Köye su getirmeyi başaramadılar’’ diye eşlerine kızan kadınlar, Fatma Sarı'nın önderliğinde birleşti. Sırtköy'ün kadınları, su getirilmediği sürece eşleriyle aynı odayı paylaşmamayı kararlaştırdı. Böylece İsrail'e satacak kadar suyu olan Manavgat'ın susuzluk çeken şirin köyü Sırtköy'de, kadınların yarattığı en ilginç eylem başladı.

Şener Şen ve Müjde Ar'ın yıllar önce çevirdikleri ‘‘Şalvar Davası’’ isimli filmin gerçeğe dönüşmesine neden olan Fatma Sarı, artık dönülmez bir yola girdiklerini ve su gelinceye kadar eyleme devam edeceklerini dile getirdi. Bu ilginç eylemin gazete ve televizyonlarda haber olarak yayınlanmasından sonra tüm dikkatleri üzerine çeken eylemci kadınların lideri Fatma Sarı, tek isteklerinin köylerinde yıllardır yaşanan su çilesinin sona ermesi olduğunu söyledi. Bir kova su için gece yarısına kadar köy meydanındaki pınarın başında beklediklerini vurgulayan Sarı, şöyle konuştu:
‘‘27 yıl önce 'su geliyor' dediler, evlere çeşmeler taktırdılar. Ancak bugüne kadar bu çeşmelerden hiç su akmadı. Borular yanlış takmışlar, hemen patlamış. Böylece bizim su sevincimiz de başlamadan bitti. Su olmayınca hiç birşey olmuyor. Akmayan çeşme, sinirimizi bozuyor. Ne yemek yapılıyor, ne bulaşık çamaşır yıkanabiliyor, ne de banyo yapılabiliyor. Su olmayınca hayat olmuyor. Devlet büyüklerimizden tek isteğimiz köyümüze, evlerimize su getirmeleri.’’
Espriyle başlayan yatak yasağını sürdürmeye kararlı olduklarını da söyleyen Fatma Sarı, su getirilmesi için başlattıkları çabalara bunun sembol olduğunu, yasağı kaldırmaya niyetleri olmadığını bildirdi.

İsrail'e su satıyoruz evimize getiremiyoruz

Sırtköy'ün ‘‘Fatma Nine’’si, köy kadınlarının eylemlerini sürdürmede kararlı olduğunu söyledi. ‘‘Genç kızlığımda çektim, gelinliğimde çektim, çocuk büyütürken çektim, yaşlılğımda çektim. Yeter artık’’ diyen Fatma Sarı, onuruna en çok dokunan şeyin ise Manavgat'ta İsrail'e satacak kadar bol su olmasına rağmen, köylerine su bağlanmaması olduğunu söyledi.

Manavgatlı kadınlar dünya basınında

SU bulamayan kocalarına ''yatak boykotu‘‘ uygulayan Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Sırtköy'ün kadınları, dünya çapında ün kazandılar. Köyün su sorunu çözülünceye kadar kocalarını yatağa almayan kadınların hikayesi, İngiliz Yayın Kurumu BBC'den Alman Bild gazetesine, İrlanda'dan Avustralya'ya kadar, dünyanın birçok ülkesinde yayın organlarına haber oldu.
BBC'nin internet sitesinde yer alan ‘‘Kadınlar Musluk Kapattı’’ başlıklı haberde ‘‘Çeşmeden eve su taşımaktan yorgun düşen kadınlar, kocalarını yatak odasına almıyor’’ denildi. Sırtköylü kadınların su davası, AP ve Reuters gibi büyük haber ajansları tarafından da dünyaya duyuruldu.
 

Şalvar dünya basınında .
 
'Ya köye su getirirler ya da ömür boyu yatağımıza giremezler' diyen köylü kadınların öfkesi yabancı basında da yer buldu

Şalvar davası gerçek oldu.

ANTALYA'nın Manavgat İlçesi Sırt Köyü'nde, başrollerini Şener Şen ile Müjde Ar'ın oynadığı 'Şalvar Davası' filminde yaşananlar gerçek oldu. Köyde su olmadığı için kilometrelerce uzaktan sırtlarında su taşıyan kadınlar sonunda isyan ederek kocalarına, 'Ya köye su getirirsiniz ya da ömür boyu yanımıza yaklaşamazsınız' dediler.

Su gelene kadar yasak !

KOCALARINI yataklarına almamakta ısrar eden Sırt Köyü kadınları, 'Biz sırtımızda su getireceğiz, erkekler zevkini yaşayacak. Böyle bir şansları yok. Ya köye su getirirler, ya da ömür boyu seks yapamazlar' diye konuştular. Kadınlar, 'Erkekliklerini yatakta değil, suyu getirterek göstersinler. Bizler de onlara yataklarımızı açalım' dediler.

Reuters ve AP dünyaya duyurdu.

KÖYÜN erkekleri ise karara önce tepki göstermelerine karşın, sonunda yenilgiyi kabul ettiler. Manavgat Kaymakamı Mehmet Çapraz'dan köye su getirmek için yardım isteyen Sırt Köyü erkekleri, 'Malzemeyi siz verin, işçiliği bizden. Halimizden ne olur anlayın' dediler. Bu arada kadınların seks yasağı dünya basınına da konu oldu. Alman, İngiliz ve Fransız haber ajansları ile gazetelerinde köylü kadınların ilginç kararı esprili bir dille yer aldı. İngiliz Sky News, haberinde, 'Çok Susadık, Seks'e Hayır' sözlerine yer ayırdı. Reuters ve AP gibi dünyaca tanınmış haber ajansları da haberi dünyaya geçti.

Ali ORHAN 
 

www.tumgazeteler.com/?a=2519873   Sundance'te bizden bir öykü

Festivalde dünya prömiyeri yapılacak olan Alman-Azeri ortak yapımı "Absurdistan"ın öyküsü, Antalya"nın Sırt köyünden kadınların köyün içme suyu sorununu çözmemeleri halinde kocaları ile ilişkiye girmeme protestosundan yola çıkılarak yazılmış.

17-27 Ocak tarihleri arasında Park City, Utah"da gerçekleştirilecek olan Sundance Film Festivali"nde, dünya prömiyeri yapılacak olan Almanya-Azerbaycan yapımı "Absurdistan", "bizden" bir öyküyü anlatıyor.

"Absurdistan",
Alman yönetmen Veit Helmer"in üçüncü film projesi. Helmer, 2001 yılında Antalya"nın Manavgat ilçesine bağlı Sırt köyünden kadınların köyün içme suyu sorununu çözmemeleri halinde kocaları ile ilişkiye girmeyeceklerini dile getirerek, protesto etmelerini ele alan gazete haberinden yola çıkarak, bu olayı alegorik bir komedi olarak perdeye yansıtmış. 

Sırt köyü kadınları yıllardır çektikleri susuzluk yüzünden canlarından bezince "su gelene kadar kocalarımızı yatağa almayacağız" diye eyleme geçmiş ve bu eylemleri bir çok ülkede kadınlara örnek olmuştu.

Filmde, köydeki gergin ilişkilerin ortasında Aya ve
Temelko adlı iki gencin sevdalarını konu alan senaryoyu Zaza Buadze, Gordan Mihic("Black Cat, White Cat" filminin senaristi) ve Ahmet Golbol ile birlike kaleme alan Veit Helmer, senaryonun oluşumu sırasında Akdeniz Film Enstitüsü"nün desteğini aldı.

Çekimleri
Azerbeycan"da gerçekleştirilen filmde Maximilian Mauff ve Kristyna Mlérova başrolleri paylaştı. Dünya Sineması Dramatik Film kategorisinde yarışacak olan filmin yönetmeni Veit Helmer, "Tuvalu" (1999) adlı filmi ile dünya çapında başarılar kazanmıştı.

Robert Redford"un öncülüğünde kurulan ve bağımsız sinemacıların kalesi olan Sundance Film Festivali, bu yıl İrlandalı oyun yazarı Martin McDonagh"ın (Inishmore"lu Yüzbaşı ve Leenane"in Güzellik Kraliçesi oyunları ile ünlü) ilk uzun metraj filmi "In Bruges"in dünya prömiyeri ile açılacak.





www.hurriyetusa.com/haber/haber_detay.asp


Kolombiyalı kadınların Şalvar Davası

   Mehmet ÇİFTÇİ/MADRİD (DHA)                                                                 Tarih: 17/09/2006
  Silahlanmaya ve aile içi şiddete karşı "erkeklerle cinsel ilişkiye girmeme" eylemi başlatan Kolombiyalı kadınlar, bu düşünceyi Türk kadınlarından aldıklarını söylediler.  


2001 yılında Manavgat’ın Sırtköyü kadınları, köyün içme suyu sorununu çözmedikleri gerekçesiyle eşlerini "yatağa almama" boykotu başlatmışlardı.

Türkiye’de 5 yıl önce Manavgat’ın Sırtköy’ünde, köye su getiremedikleri için, kadınların erkeklere karşı gerçekleştirdiği "yatağa almama" eylemi, Güney Amerika’nın yoksul ülkesi Kolombiya’da yaşayan kadınlara ilham kaynağı oldu. Silahları bırakmadıkları ve aile içi şiddete son vermedikleri sürece erkeklerle "seks yapmama" kararı alan Kolombiyalı kadınlar, "İlham kaynağımız Türk kadını oldu" dediler. Kolombiya’da yayımlanan Cambio Dergisi’ne konuşan eylemci kadınlar, "Türk kadını nasıl erkekleri ile yatmayarak köye su getirmeyi başardıysa, bizde erkeklerimizle yatmayarak hem ülkedeki, hem de aile içindeki şiddeti sona erdireceğiz" dediler.

EYLEM SONUÇ VERDİ

Cambio Dergisi’nde Dominique Rodriguez Dalvard imzasıyla çıkan "Kadınların Şiddete Karşı Seks Grevi" başlıklı haberde, Kolombiyalı kadınların başkent Bogota’nın kenar mahallelerinde başlattıkları eylemin sonuç vermeye başladığı belirtildi. Haberde, grevin tüm ülkeye dalga dalga yayıldığı belirtildi.

2001 yılının ağustos ayında Sırtköylü kadınların köye su getirmeyi başaramayan erkeklere koydukları "seks yasağı" uzun süre kamuoyunda konuşuldu. Seks yasağı, başrollerini Şener Şen’le müjde Ar’ın paylaştığı "Şalvar Davası" filmini akıllara getirdiği için, bu adla anılmaya başlandı.

Manavgat’tan İsrail’e su satma projesinin olduğu o günlerde, Sırtköy’ün eylemci kadınlarının liderlerinden 63 yaşındaki Fatma Sarı, "Buradan taa İsrail’e su gönderiliyor da köye niye su gelmiyor" diyerek ilgi çekmişti
 


                                              arsiv.sabah.com.tr/2001/08/16/g01.html
Çektikleri susuzluğun canlarına tak etmesi üzerine kocalarını seks yapmayarak protesto eden kadınların eylemi dünya basınında...

* CBS: "Yatak odasında grev"

İçme suyuna hasret Antalyalı köylüler susuzluğun faturasını kocalarına kesti. Çamaşırlarını bile yıkamayan kadınlar evlerinden temiz su akana kadar kocalarını seksten mahrum edecekler.

* ABC: "Suya kızdılar sekssiz bıraktılar"

Senelerdir çeşmelerden su taşıyan köylü kadınlar artık dayanacak güçleri kalmayınca hem kocaları ile seks yapmayacaklarını hem de yatak odalarını ayıracaklarını açıkladı. İslama göre seksten sonra banyo yapmak şart olduğundan temiz su bulamayan köylüler, kendilerine ızdırap çektiren kocalarını sekssiz bıraktı.

* BBC: "Türk kadınlarından etkili protesto"

Su yoksa seks de yok... Türkiye'nin güneyinde oturan bir grup köylü kadının uygulamaya başladığı bu yöntem büyük ilgi çekti. Köylerine su gelmemesinin sorumlusu olarak kocalarını gören ve seks grevine başlayan köylü kadınların protestosu yakın zaman içinde diğer ülkelerdeki hemcinslerine örnek olabilir.

* Blick Gazetesi (İsviçre): "Susuzluk seksi bitirdi"

Antalya'nın Sırt Köyü'nün erkeklerinin inşaat konusundaki yeteneklerini bir an önce kanıtlayarak köyün su şebekesini tamir etmeleri gerekiyor yoksa eşleriyle ömürboyu seks yapamayacaklar.

SIRT KÖYÜ SUYA KAVUŞACAK

Manavgat'a bağlı Sırt Köyü kadınlarının 'eylemi' işe yaradı. Bir aydır yataklarına giremeyen köyün erkekleri Manavgat Kaymakamı Mehmet Çapraz'a başvurdu. Köylüler Kaymakam Çapraz'a, 8 kilometrelik bir su borusu döşemenin sorunu çözeceğini söyledi. Bunun üzerine Kaymakam da durumu Köy Hizmetleri'ne bildirdi. Şimdi köylüler sabırsızlıkla, Köy Hizmetleri'nin etüt çalışmalarının bitmesini bekliyor. Köylerindeki su sorunun çözmek için yataklarını kocalarına kapatan Sırt Köyü kadınları ise, "Sesimizi en iyi şekilde duyurduğumuza inanıyoruz. Bundan sonrası erkeklere ve yetkilileri kaldı. Köye su gelene kadar eylemimizi sürdüreceğiz" diye konuşuyor.

BU SORUNU ÇÖZECEĞİZ
Dünyanın önde gelen ajanslarının ve basın kuruluşlarının da haber yaptığı Manavgatlı kadınların bu ilginç eylemi süre dursun, Sırt Köyü erkeklerinin başvurduğu Manavgat Kaymakamı Mehmet Çapraz, sorunu çözebilmek için çaba sarf ediyor. Durumu Köy Hizmetleri'ne bildiren Kaymakam konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söylüyor: 'Suyun köye getirilebilmesi için 8 kilometrelik bir boru hattı döşenmesi gerekiyor. Şu anda boruyu temin etmek için uğraşıyoruz. Köylüler de boruyu döşeyeceklerini söyledi. Erkeklerin sorununu çözmek istiyoruz."

'BORULARI BİZ DÖŞERİZ'
Sırt Köyü erkekleri, görüştükleri Manavgat Kaymakamı Mehmet Çapraz'ın sorunu boru döşeyerek çözme önerisine çok sevindi. Kaymakamı ayakta alkışlayan köylüler, boruların sağlanması halinde gece gündüz çalışacaklarını söylüyor. "Yeter ki boruyu versinler.

8 kilometreyi kısa zamanda kazıp boruları döşeriz."

Kamil ATALAY  

 


 

 www.bizimantalya.com/sirt_koyu_absurdistan_filmi_oldu_-6822.html 

   

Sırt köyü Absürdistan filmi oldu.
Manavgat sırt köyünün kadınlarının protestosu Absürdistan adıyla Sundance Film Festivali'nde Sırt köyü Absürdistan filmi oldu.
 
Ünlü aktör ve yönetmen Robert Redford'un kurucusu olduğu bağımsız sinemanın 'mabedi Sundance Film Festivali, esin kaynağını, Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Sırt köylü kadınların susuzluk protestosundan alan Absürdistan adlı filme evsahipliği yapacak.

Yönetmen Veit Helmer, okuduğu bir gazete haberinden etkilenerek bu filmi çekmeye karar vermiş.

2001 yılında Sırt köylü kadınlar içme suyu sorunu çözülünceye kadar eşlerini yataklarına almayacaklarını söyleyince bu olay basında geniş yer bulmuştu. 'Su sorunu çözülene kadar sizi yatağımıza almayacağız' diyerek eşlerine başkaldıran kadınlar dünyanın çeşitli ülkelerinde de gazetelere haber olmuştu.
Viet Helmer gazete haberinden komedi filmi yaptı. 

Helmer, Almanya ve Azerbaycan ortak yapımı olan filmin senaryosunu Gordan Mihic, Zaza Buadzeve Ahmet Golbol ile birlikte kaleme aldı.

Azerbaycan'da çekilen filmin yan kahramanları ise biri de tüm bu gerginliğin ortasında birbirlerine aşık olan Aya ve Temelko adlı iki genç.

Absürdistan, 17 ile 27 Ocak tarihleri arasında gerçekleşecek olan Sundance Film Festivali'nin Dünya Sineması Dramatik Film bölümünde yarışacak.


 

   Su getirmezlerse seks de yok!                                                                            



Yıllardır susuzluk çeken Manavgat'ın Sırt Köyü'ndeki kadınlar, canlarından bezince eyleme başladılar: Köye su getirene kadar, kocalar yatağa giremeyecek
Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Sırt Köyü'ndeki kadınlar, yıllardır çektikleri susuzluk yüzünden canlarından bezince ilginç bir eylem başlattılar. Sırtlı kadınlar, köylerine su getirene kadar eşlerini yatağa almamaya karar verdi. Bir aydır eşlerinden ayrı uyuyan erkeklerse sorunun çözümü için canla başla uğraşıyor.

Yıllardır su olmadığı için kilometrelerce uzaktan, sırtlarında ve hayvanlarla evlerine su getiren ve köyün erkeklerini tembellik ve haklarını aramamakla suçlayan köylü kadınlar, "Onlar erkekliklerini gösterip köye su getirsinler. Suyu bize taşıtmasınlar, biz de onlara yataklarımızı açalım" diyor. Kadınlar kendi aralarında toplanıp böyle bir karar aldıklarını ve bu kararı da yaklaşık bir aydır uyguladıklarını belirttiler.

ERKEKLER PES ETTİ
Sırt Köyü erkekleri de eşlerinin aldığı bu karara önce tepki gösterdi; kimi 'düzelir' diye bekledi, kimi eşiyle tartıştı. Ancak kadınların kararlılığı nedeniyle sonunda pes eden erkekler, hemen harekete geçerek, köye su getirebilmek için bürokratların kapılarını aşındırmaya başladılar.

Manavgat Kaymakamı Mehmet Çarpraz'dan köye su getirebilmek için yardım isteyen Sırt Köyü erkekleri, "Paraları siz verin işçiliğini biz yapalım. Kaymakam Bey halimizden anla ne olur" diye yalvardı. Kaymakam Mehmet Çarpraz ise konuyu üst makamlara ileteceğini, boruları Köy Hizmetleri'nin vermesi durumunda da kendisinin bu konuda elinden geleni yapacağını belirtti.

Kamil ATALAY 
  
  17.08.2001
 
"O" köyün su sorunu çözülüyor

Antalya’nın Manavgat İlçesi’ne bağlı Sırt Köyünün su sorunun çözümünde önemli adımlar atılırken, köylü kadınlar da Vali Ertuğrul Dokuzoğlu’na “şükran plaketi” vermeye hazırlanıyorlar.

Sırt Köyü Kalkındırma Derneği Başkanı Mehmet Çelik, bununla ilgili hazırlıkları sürdürdüklerini belirterek, “Köyümüzün su ve yol sorununun çözümü için yakın ilgisini esirgemeyen Vali Ertuğrul Dokuzoğlu ile Kaymakam Mehmet Çapraz’a birer şükran plaketi vermeyi düşünüyoruz” dedi.

Köylü kadınları temsilen Fatma Sarı, Ayşe Ergen ve Mümine Katlanır, kendisi ve Köy Muhtarı İbrahim Sarı’nın yer alacağı bir heyetin, Vali Dokuzoğlu’nu ziyaret edeceğini anlatan Çelik, “Gerçi su sorununun çözümü için yetkililer söz verdiler. Ama biz, bu ziyaret sırasında hem plaket vereceğiz hem de resmi olarak Vali’den söz alacağız” diye konuştu.

Şebeke 27 yıllık

Köy kadınlarını temsilen heyette yer alacak olan Fatma Sarı, Ayşe Ergen ve Mümine Katlanır da, köyün su şebekesinin 1974 yılında döşenen borularla hizmet verdiğini belirterek, aradan 30 yıla yakın bir süre geçtiğini ve eskiyen şebekenin yetersiz kaldığını söylediler.

Köyün çeşmesinde her gün sıraya girerek evlerine su taşıdıklarını anlatan kadınlar, bu çileyi daha fazla çekmek istemediklerini bildirdiler.

Köy Muhtarı İbrahim Sarı da Sırt Köyünün geçmişinin çok eskilere dayandığını ve ellerinde köyleri ile ilgili Osmanlıca yazılar bulunduğunu kaydetti.

Sarı, “Zaten köyümüzün tarlası, bahçesi yok. Orman köyüyüz biz. Üstüne bir de su sıkıntısı gelince insanlarımız perişan oldu. Yetkililerin yardım eli uzatması bizi sevindirdi” dedi.

Gündeme gelişi ilginçti

Sırt Köyünün erkekleri, geçtiğimiz günlerde köyü ziyaret eden Manavgat Kaymakamı Mehmet Çapraz’a, köyün susuzluk çektiğini belirterek, “kadınlarının bu yüzden kendileri ile birlikte olmadıklarından” yakınmışlardı.

 


HOŞ GELDİNİZ !..
 
DUYURU

BAŞKANLAR AİLE

WEB SİTESİ  
 
 HAKKINDAKİ 
 
ELEŞTİRİLERİNİZİ,  
 
GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİNİZİ 
 
BEKLİYORUM !...


ALİ ÇELİK
Facebook beğen
 
 
www.alicelik07.tr.gg Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol